17 Kasım 2016 Perşembe

Ares


Ares

Yunan mitolojisinde Ares, Savaş Tanrısı’dır. Zeus ve Hera’nın oğlu ve Oniki Olimposludan biridir. Roma’da Mars olarak da bilinir. Barış tanrıçası olan Athena’nın zıttıdır. Mitolojide Athena ile giriştiği mücadeleler ve sevgilisi Afrodit ile olan kaçamakları ile ünlüdür. Sparta kenti ve Trakya bölgesi tanrının başlıca kült merkezleridir. Gigantlar arasındaki karşıtı Damasen’dir.
Yunan mitolojisindeki benzer isimli çok sayıdaki öykülerden biri Ares’in oğluna ilişkindir. Aphrodite ile yaşadığı gizli aşkın ortaya çıkmasıyla olan Olympos’taki rezaletin ardından Ares Trakya’da da boş durmaz ve barbar Trakyalılar’ı Amazonlar’a karşı kışkırtır. Çıkan savaştan zevk alarak önüne geleni öldürürken kendisi adına kafataslarından bir piramit inşa eden oğlu Kyknos’un ölüm haberi gelir. Kyknos, piramiti tamamlamak üzeredir. Zirvede tek bir kafatası için boş yer kalmıştır. Teselya kralının kafasıyla zirveyi tamamlamayı düşünürken, Herkül’ün oradan geçtiğini görür. Çıkıp Herkül’e meydan okur ve Herkül onu öldürür. Bu haberi alır almaz savaş arabasına atlayan Ares, kendisini kafatasından tapınakla onurlandıran oğlunun intikamı için Herkül’ün üzerine saldırır.
Ares, Athena ile sık sık mücadele etsede hep kaybeder.
Yunan tanrıları içinde belki de en fazla utanç verici duruma düşen tanrıdır. Hades ve Aphrodite dışında kimsenin sevmediği bu tanrı sık sık zor durumlara düşürülür. Bunların başında tunçtan bir küpe 13 ay boyunca hapsedilmesi gelmektedir. Günlerden bir gün Olimposlu tanrılar ziyafette iken müthiş gürültülerle ayağa fırlarlar. Bir türlü Olimposlu tanrılar arasına kabul edilmeyen, Gaia’ın oğulları Otis ve Ephialtes tanrılara savaş açmışlar, gökyüzünü fırlattıkları dev kayalarla bombalamaya başlamışlardır. Üstelik, cüretkar bu iki gigant sadece Olympos’a kabul edilmeye diğer tanrıları zorlamakla kalmayıp, en güzel tanrıçaları Athena ve Hera’yı da isterler. Hera ki Zeus’un karısıdır! Zeus çok sinirlenerek bu işi halletmesi için Ares’i görevlendirir. Athena’nın alayları arasında savaş arabasına binen Ares, hışımla iki devin üstüne saldırır. Ancak, bir an tedbiri elden bırakır ve kalkanını indirir. Bu sırada devlerden birinin fırlattığı kaya Ares’i bayıltır. İki dev Ares’i tunçtan bir küpün içine kapatırlar. Ares’i diğer tanrılar hiç sevmeseler de iki güçlü tanrıçaya göz koyacak kadar yoldan çıkmış bu iki devin kazanmasını da istemezler. Tanrıların habercisi Hermes uzun aramalardan sonra 13 ay sonra ölmek üzereyken Ares’i bulur. Ares tekrar güneş ışığını gördüğünde Otis ve Ephialtes’in cezası çoktan verilmiştir. Ölüler diyarında yılanlar tarafından bir sütuna bağlanmışlardır. Yılanlar her defasında dayanılmaz acılar veren zehirlerini boşalttıkları ısırıklarla iki devi rahat bırakmazlar, omuzlarına tüneyen baykuşlar ise devamlı öterek beyinlerini tırmalarlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder