Yunan Mitolojisinde Tanrılar

19 Kasım 2016 Cumartesi

Yunan Mitolojisindeki Tanrılar




Yunan mitolojisi, Eski Yunan’da dünyanın yaratılışı, tanrı, tanrıça ve kahramanların hayatı hakkındaki söylence ve öğretileri içermekle kalmayıp aynı zamanda Eski Yunan dininin gövdesini oluşturmaktadır. Günümüzde, bu mitoloji hakkındaki bilgilerimizi bu sözlü edebiyatın yazılı hallerinden alıyoruz. Tarihçiler, mitoloji hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için de bazen zamanın sanatındaki ip uçlarını bile toplar. Genel olarak Yunan mitolojisi Yakın Doğu ve birçok Avrupa mitolojisini etkilemiştir. Yunan Tanrılarının her biri Romalılar tarafından kabul görmüş ve farklı isimler kullanılmıştır. Roma mitolojisi neredeyse tamamen Yunan mitolojisini baz almıştır. Yunan mitolojisindeki efsanelerde çoğu eski Yunan tanrıları insan şeklindedir. Yunan tanrılarının yaratılış hikâyeleri seçilmiş 12 tanrı (ki bu 12 tanrı, 4 kadın ve 8 erkekten oluşur) Olimpos Dağı’nda otururlar, her şey Olymposlu Tanrılarla Titanların savaşlarıyla başlar ve Olymposluların zaferiyle son bulur. Savaştan sonra Titanlar cezalandırılır. Gaia, Khaos (Khaos zaten Titanlar tarafından yok edilmişti.), Phoebe ve Kronos (bkz.: Titan) gibi Titanlar Tartarus’a gönderilir (Tartoros bir titan fakat Tartarus sonsuzluğa kadar giden bir yeraltı yeridir.). Tartarus’ta sonsuza kadar süren bir cezaya Olimpos Tanrıları tarafından bırakılır. Yerküreyi taşımak ile cezalandırılan Atlas gibi, bununla birlikte Titanlardan Olimposluların yanına geçen Titan tanrılarıda vardır Prometheus gibi,Yunan Tanrıları dünyayı Olympos Dağının tepesindeki bulutların üzerinden idare ederler. Toplamda 12 Tanrı bulunur. Bu 12 sayısı hiç bozulmaz, bir tanrı eklenirse bir başkası bu listeden çıkar. Örneğin Dionysos pantheona dahil olduğunda Hestia Olimpos’tan ayrılmıştır. Şimşeklerin efendisi Zeus nice savaşlar vererek yönetimi babası Kronos ve onun yardakçıları titanların elinden almış, 3 erkek kardeşiyle dünyayı bölüşmüştür. Çekilen kuraya göre gökyüzü Zeus’a, denizler Poseidon’a, yeraltı da Hades’e düşer. Herkes görev dağılımından sonra Olimpos’a çıkar ve dünyayı yönetmeye başlarlar.
Gönderen eda.keskin zaman: 13:18 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Kendi Ses Kaydım Yunan Mitolojisi Podcast
Gönderen eda.keskin zaman: 12:37 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Yunan Mitolojisinde 12 Büyük Tanrı Podcast
Gönderen eda.keskin zaman: 05:45 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

17 Kasım 2016 Perşembe

Apollon


Apollon


Mitolojide müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısı, kehanet yapan, bilici tanrıdır. Aynı zamanda kahinlik yeteneğini diğer insanlara da transfer edebilir. Biseksüel yönüyle ağır basan Apollon’un mitolojideki eşi Kassandra olup Zeus ve Leto’nun oğlu, Artemis’in ikiz kardeşidir. Sarışın ve çok yakışıklıdır. Orijini Yunan olan Apollon, Roma mitolojisine Apollo ismiyle geçmiştir.Mitolojideki en önemli tanrılardan biri olan Apollon, Anadolu kökenlidir.
Gönderen eda.keskin zaman: 14:43 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Hera


Hera

Hera, Yunan mitolojisinde Zeus’un eşi ve ablası olan tanrıçadır. Roma’da Juno olarak bilinir. Babası Titanlardan Kronos, annesi Rhea’dır. Olympos tanrıları arasında kraliçe vasfına sahiptir ve Evlilik Kraliçesi olarak anılır. Eski inanca göre doğum sırasında kadınların ve evliliklerin koruyucusudur. Mitolojide en güçlü, en cesur ve Aphrodite’den sonra en güzel tanrıça olarak nitelendirilir. İnek gözlü, ak kollu Hera da denilir. Hatta Hera, Aphrodite’den sonra en güzel ikinci tanrıça olduğunu bildiği halde kendisine aşık olan erkekleri hep reddetmiş, kendisini hep Zeus’a sunmuştur. Simgeleri nar, zambak, inek, akrep ve en önemlisi tavus kuşudur. Çok kıskanç ve kinci bir tanrıçadır, işlerini bir düzen içinde yürütür. Zeus’la ilişkisi olduğunu bildiği Maia’yı çileden çıkarmış, Lamia’yı canavara çevirmiş, Semele’yi tuzağa düşürmüş, Alkmene’nin doğum yapmasını geciktirmiş, Leto’yu takip edip süründürmüş, Callisto’yu ayıya çevirmiş, İo’ya at sineği musallat etmiştir. Troyalılar kendisini en güzel tanrıça seçmedikleri için kini büyüktür. Zeus Hera’yı aldattığı için Hera tarafından defalarca cezalandırılır. Zeus’tan daha iktidar sahibidir ve Zeus’un önemli kararlarında çok büyük etkisi vardır. Ayrıca Zeus’tan daha zengindir. Zeus baştanrı, Hera da baştanrıça olarak bilinir.
Gönderen eda.keskin zaman: 14:42 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Athena


Athena

Athena, Yunan mitolojisinde zeka, sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçasıdır. Roma mitolojisinde Minerva diye anılır. Babası Tanrıların başı Zeus, annesi ise Zeus’un ilk karısı olan hikmet tanrıçası Metis’ tir. Sembolleri, kalkan, mızrak, zeytin dalı ve baykuştur. Mızrak savaşı, zeytin dalı barışı, gök gözlü baykuş da bilgeliği temsil eder. Athena, Atina kentinin baş tanrıçası ve koruyucusudur, kent ismini de ondan almıştır. Athena ve sembolize ettiği karakterler birçok kültürde benzer formlarda bulunur. Athena ayrıca Troya savaşında Akhaların yardımına koşup tahta atın yapılmasına yardım etmiştir. Athena özel bir kalkan taşır. Bu kalkan Aegis olarak isimlendirilmiştir. Kalkanın üzerinde, değişik süslemelerle birlikte Medusa’nın başının resmi bulunur. Bu kalkanın önünde en güçlü ordular bile bozguna uğrar. Zeus’un en sevdiği kızı olduğu için Zeus’un yıldırımlarını da bir tek o kullanabilir. Gigantlar arasındaki karşıtı Enceladus’dur.
Gönderen eda.keskin zaman: 14:41 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Afrodit


Afrodit

Afrodit , Yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası. Roma mitolojisindeki ismi Venüs’tür. Gigantlar arasındaki karşıtı Periboia’dır.
Afrodit’in doğumu üzerine iki efsane vardır. Homeros tanrıçanın Zeus ile Okeanos kızı Dione’den doğduğunu söylerken, Hesiodos Theogonia’da bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğduğunu söyler. Kronos, kral babası Uranos’u devirirken, bir orakla babasının cinsel organını keser.[kaynak belirtilmeli] Kesilen organ denize düşer ve oluşan köpüklerden Afrodit doğar.
Aphrodite altın sıfatıyla çoğu yerde karşımıza çıkar. Tanrıça için çoğunlukla kulanılan sıfatlar işveli, cilveli ve gönül alıcıdır. Güzelliği, sevgiyi, sevişmeyi simgeleyen tanrıça, çoğu yerde oğlu Eros ile görünmektedir. Ancak Eros Hesiodos’a göre oğlu değildir ve Afrodit’in alayına daha sonra katılmıştır. Bunun yanı sıra tanrıçanın alayında güzelliği, zarafeti ve bereketi simgeleyen Kharitler, Horalar ve Hymenaios yer almaktadır. Tanrıça çoğu kez çıplak betimlenir. Ayrıca takan her kadını dünyanın en güzel ve çekici kadını gösterebilen büyülü bir memeliği vardır. Hera, bu memeliği Truva savaşı’nı izleyen Zeus’u baştan çıkarıp kandırmak için kullanmıştır
Gönderen eda.keskin zaman: 14:39 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Artemis


Artemis

Artemis, Roma’daki adı Diana, Zeus ile Leto’nun kızı. Phoebe olarak da bilinir. Apollon’un ikiz kız kardeşi, vahşi doğa, avcılık,okçuluk ve ay tanrıçası. Ares’in dostu ve en büyük Yunan tanrıçalarından biridir.Kardeşinden bir gün önce doğup Apollon’un doğumu sırasında annesine yardım etmiştir. Annesinin çektiği acıyı gören Artemis evlenmemeye ve bakire kalmaya yemin etmiştir. Delos adasında doğmuştur. Apollon güneşi, Artemis ise ayı temsil eder; Apollon’a “Phoebos” (parlak, ışıklı) denildiği gibi, Artemis’e de “Phoebe” denilirdi. İkisi de yayla silahlanmıştır, oklar atarlar; oklar güneş ve ay ışınlarının sembolüdür.
Artemis, sarışın, güzel, endamlı, ciddi yüzlü, tanrısal bir bakiredir. Saf ışık tanrıçası olarak afifliği sembolize eder, kültünün kanunu olarak afifliğe, erkek, kadın duacıları riayet zorundaydı. Ona tapınan ve onun gibi dünya iptilasından uzak, dağlar, ormanlar arasında yaşayan Hippolyt, afiflik yüzünden helak olduğu zaman Artemis ona yüksek şerefler müjdeleyerek teselli vermiştir.
Sonraları Artemis adına türlü kültlere sapılmıştır. Bunlardan biri, Efes’de Artemis’e, bütün tabiatı dölleştiren ve göğsü sayısız memelerle örtülü bir tanrıça gibi düşünülerek tapınılmasından doğan kült idi. Artemis ve avcıları bakirelik yemini etmiştir. Artemis de bütün avcıları 13-15 yaşlar arasında ölümsüz olarak sabitlemiştir.


Gönderen eda.keskin zaman: 14:39 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Dionisos


Dionisos

Dionysus veya Dionysos Bazı mitolojik eserlerde ve özellikle tragedyalarda Bromios, Euhios, Dithyrambos, İakkhos, İobakkhos olarak da adlandırılır. Çal’lı şarap tanrısı. Şarabın sadece sarhoş ediciliğini değil, sosyal ve faydalı etkilerini de temsil eder. Medeniyetin destekçisi ve barış aşığıdır.
On iki Olympos tanrısından biri olan Dionysos, Zeus ile Semele’nin oğludur. Doğuş efsanesi şöyle anlatılır: Zeus Semele’ye aşık olur, ama karısı Hera onu kıskanır. Hera yaşlı bir kadın kılığına girer ve Semele’ye Zeus’un ona güçlerini göstermesini söylemesini söyler.
Zeus bütün parlaklığıyla gücünü gösterirken Semele yanar ve karnındaki yedi aylık bebeğini düşürür. Zeus bu sırada mucizevi olarak orada biten sık yapraklı bir sarmaşığın yanmaktan koruduğu Dionysos’u kurtarır ve baldırında saklar. Daha sonra Tanrı Dionysos Zeus’un baldırından doğar. Fakat bu sefer de Ama Hera, Kuretalar’a rüşvet vererek çocuğa eğlenmesi için oyuncaklar verir, ustaca yapılmış bir ayna çocuğu bir çalılığın içine çeker ve Hera’nın emri üzerine Titanlar, Dionysos’u kaçırıp küçük parçalara böler ve bir kazanda pişirirler. Ancak çocuğun büyükannesi Rhea torununa acır ve Athena’nın yardımıyla onu kurtarır ve parçalarını birleştirir. Bundan sonra Dionysos( İki kere doğan) Hera’dan saklamak için çocuk önce kız gibi giydirilir, sonra Semele’nin kızı kardeşi İno ve eşi Athamas’a yollanır. Ama bunu fark eden Hera ise İno’yu delirtir ve İno da oğlunu bir kaynar su kazanına atıp öldürürken kocasını da bir geyik zannedip vurur. Zeus ise Dionysos’u kıskanç Hera’nın elinden zor kurtarır ve onu bir keçiye dönüştürerek Nysa dağındaki nemflerin arasına yollar. Daha sonra genç Dionysos, Nysa Dağı’nda şarabı icat eder. Sonra, nemflerden ve satirlerden oluşan alayı ile dünyayı dolaşmaya başlar. Apollodoros’a göre Şarap Tanrısı Mısır’a gittiğinde delilikten hala kurtulamamıştır. Frigya’ya vardığında Rhea tarafından iyileştirilir. Daha sonra Trakya’ya geçer. Kral Lykorgas, üzüm ve şarap düşmanıdır. Dionysos’un bütün alayını tutuklar. Dionysos’un kendisi ise, deniz dibinde Thetis’in yanına zor sığınır. Ama kutsal öç gecikmez ve Kral Lykorgas delirir. Asma ağacı sanarak oğluna saldırır ve onun bacaklarını yok ettikten sonra kendisine gelir. Şarap Tanrısı Dionysos Adalar’a geçer. Bu yolculukla ilgili şu efsane anlatılır: Dionysos, kayalık bir adanın sahilindeyken korsanlarca yakalanır ve bir köle olarak satılmak üzere Mısır ya da Kıbrıs’a götürülmek istenir. Ama Dionysos’u her bağlayışlarında, üstündeki iplerin kendiliğinden düşmesi dümencinin dikkatini çeker; bu gencin bir Tanrı olabileceğini düşünerek onu salıvermeleri için arkadaşlarını uyarır. Ne var ki dümenciyi kimse dikkate almaz. Bu sırada bütün gemi şarap terler, yelken ve direkleri asma dalları, üzüm salkımları kaplamaya başlar. Tutsak genç ise kaptanın üstüne atlayarak kükreyen bir aslana dönüşür. Bunu gören korsanlar korkudan denize atlarlar ve atlamalarıyla yunus balığına dönüşürler. Bu felaketten sadece dümenci kurtulur. Naksos adasına gittiği zaman ise Theseus’un bırakıp gittiği Ariadne’yi bulur. Apollodoros, Dionysos’un, Minos’un kızı güzel Ariadne’yi Lemnos adasına götürdüğünü, ondan üç veya dört çocuğu olduğunu söyler. Ariadne, sonunda, Zeus’tan ölümsüzlük armağanını elde eder ve Şarap tanrısının sürekli eşi haline gelir.
Gönderen eda.keskin zaman: 14:37 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Hermes


Hermes


Hermes, Yunancada “Hermes Trimegustus” anlamına gelmektedir. Zeus ve Maia’nın oğludur. Zeus’un habercisidir. Tanrıların en kurnazı sayılır, tanrıların en hızlısıdır. Bir de Caduceus adında büyülü bir altın değnek taşır. Gigantlar arasındaki karşıtı Hippolytos’dur.
Üstün nitelikleri olan Hermes, efsaneye göre daha bir günlükken ayağa kalkar, beşiğinden çıkar,
kaplumbağa kabuğundan yaptığı bir liri çalıp ondan çıkan seslerle eğlenir. Bir gün kırlarda dolaşırken tanrı Apollon’un koruması altındaki inekleri çalar. Apollon olayı öğrenince çok kızar; cezalandırılması için Hermes’i kolundan tutup Zeus’a götürür. Ne var ki, Hermes’in lirinden çıkan sesler Zeus’u ve Apollon’u büyüler. Zeus, cezalandıracağı yerde Hermes’e kanatlı bir başlıkla bir çift ayakkabı vererek onu tanrıların habercisi yapar. Haberci Hermes ölülerin ruhlarını yeraltına götürür; çobanlarla, yolunu şaşıran yolculara kılavuzluk eder. Yaşlı Kral Priamos’u, Hektor’un ölüsünü almak için Aşil’in barınağına götüren de odur. Ayrıca Odysseus’a Moly isimli bir bitkiyi vererek Kirke’nin tuzağından kurtaran da odur.
Gönderen eda.keskin zaman: 14:35 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Ares


Ares

Yunan mitolojisinde Ares, Savaş Tanrısı’dır. Zeus ve Hera’nın oğlu ve Oniki Olimposludan biridir. Roma’da Mars olarak da bilinir. Barış tanrıçası olan Athena’nın zıttıdır. Mitolojide Athena ile giriştiği mücadeleler ve sevgilisi Afrodit ile olan kaçamakları ile ünlüdür. Sparta kenti ve Trakya bölgesi tanrının başlıca kült merkezleridir. Gigantlar arasındaki karşıtı Damasen’dir.
Yunan mitolojisindeki benzer isimli çok sayıdaki öykülerden biri Ares’in oğluna ilişkindir. Aphrodite ile yaşadığı gizli aşkın ortaya çıkmasıyla olan Olympos’taki rezaletin ardından Ares Trakya’da da boş durmaz ve barbar Trakyalılar’ı Amazonlar’a karşı kışkırtır. Çıkan savaştan zevk alarak önüne geleni öldürürken kendisi adına kafataslarından bir piramit inşa eden oğlu Kyknos’un ölüm haberi gelir. Kyknos, piramiti tamamlamak üzeredir. Zirvede tek bir kafatası için boş yer kalmıştır. Teselya kralının kafasıyla zirveyi tamamlamayı düşünürken, Herkül’ün oradan geçtiğini görür. Çıkıp Herkül’e meydan okur ve Herkül onu öldürür. Bu haberi alır almaz savaş arabasına atlayan Ares, kendisini kafatasından tapınakla onurlandıran oğlunun intikamı için Herkül’ün üzerine saldırır.
Ares, Athena ile sık sık mücadele etsede hep kaybeder.
Yunan tanrıları içinde belki de en fazla utanç verici duruma düşen tanrıdır. Hades ve Aphrodite dışında kimsenin sevmediği bu tanrı sık sık zor durumlara düşürülür. Bunların başında tunçtan bir küpe 13 ay boyunca hapsedilmesi gelmektedir. Günlerden bir gün Olimposlu tanrılar ziyafette iken müthiş gürültülerle ayağa fırlarlar. Bir türlü Olimposlu tanrılar arasına kabul edilmeyen, Gaia’ın oğulları Otis ve Ephialtes tanrılara savaş açmışlar, gökyüzünü fırlattıkları dev kayalarla bombalamaya başlamışlardır. Üstelik, cüretkar bu iki gigant sadece Olympos’a kabul edilmeye diğer tanrıları zorlamakla kalmayıp, en güzel tanrıçaları Athena ve Hera’yı da isterler. Hera ki Zeus’un karısıdır! Zeus çok sinirlenerek bu işi halletmesi için Ares’i görevlendirir. Athena’nın alayları arasında savaş arabasına binen Ares, hışımla iki devin üstüne saldırır. Ancak, bir an tedbiri elden bırakır ve kalkanını indirir. Bu sırada devlerden birinin fırlattığı kaya Ares’i bayıltır. İki dev Ares’i tunçtan bir küpün içine kapatırlar. Ares’i diğer tanrılar hiç sevmeseler de iki güçlü tanrıçaya göz koyacak kadar yoldan çıkmış bu iki devin kazanmasını da istemezler. Tanrıların habercisi Hermes uzun aramalardan sonra 13 ay sonra ölmek üzereyken Ares’i bulur. Ares tekrar güneş ışığını gördüğünde Otis ve Ephialtes’in cezası çoktan verilmiştir. Ölüler diyarında yılanlar tarafından bir sütuna bağlanmışlardır. Yılanlar her defasında dayanılmaz acılar veren zehirlerini boşalttıkları ısırıklarla iki devi rahat bırakmazlar, omuzlarına tüneyen baykuşlar ise devamlı öterek beyinlerini tırmalarlar.
Gönderen eda.keskin zaman: 14:34 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Hephaistos


Hephaistos

Hephaistos, Yunan mitolojisinde Zeus ile Hera’nın oğlu, yada Hera’nın yalnız başına doğurduğu kızı Afrodit’in eşi.Afrodit ile kardeştirler, Tanrılar ve kahramanlar için demircilik zanaatıyla uğraşarak silahlar ve zırhlar üreten ateşler tanrısı.
Hephaistos ve Thetis zanaatkarlar tarafından Athena ile birlikte mesleklerin piri ve koruyucusu olarak kabul edilen bir ateş tanrısıdır. Tarımı, uygarlığı ve şehir hayatını korur. Anadolu kökenli tanrılardan biri olan Hephaistos, özellikle sönmüş bir yanardağ olarak saygı görmüş, sonraları yanardağların içinde çalıştığına inanılmaya başlamıştır. Gigantlar arasındaki karşıtı Mimas’dır
Zeus’la Hera’nın oğlu olarak bilinmesine rağmen, Zeus’un annesi Rheia, hamileyken kendisinden daha güçlü bir çocuk doğurmasından korkup onu yutması ve bunun sonucunda da Athena’yı başından doğurmasına karşılık Hera’nın da Hephaistos’u tek başına doğurduğu da söylenmektedir.
Hephaistos, tanrıların en çirkinidir. İki ayağı da topaldır. Homeros’un İlyada’sında bunun sebebi iki şekilde açıklanır. Birinciye göre babası Zeus, Hera ile kavga ederken Hephaistos annesinin tarafını tutmuş, buna kızan Zeus oğlunu Lemnos (Limni) adasına fırlatmış ve Hephaistos bu yüzden sakat kalmıştır. İkinci efsaneye göre Hephaistos sakat doğmuş, bu durumdan utanan annesi onu Olympos’tan aşağı fırlatmış ve Hephaistos’u nereidler ve Thetis büyütmüştür. Hephaistos’la Hera hiçbir zaman birbirlerini sevmemişlerdir. Yunan mitolojisinde ise Hera, Hephaistos’u kendi başına oluşturmuş ve doğurmuştur. Fakat bebeği ayaklarını topal kendisinin çirkin olduğunu görünce ve bütün Tanrılar onla alay edince, Hephaistos’u Olimpos Dağı’ndan atmıştır.
Gönderen eda.keskin zaman: 14:31 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Hades

HADES

Yunanmitolojisinde ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır. Zeus, yeryüzünün hâkimiyetini kardeşleri arasında paylaşırken Zeus’a gökyüzü, Poseidon’a denizler ve Hades’e yeraltı düşer. O artık ölüler ülkesi tanrısıdır; ancak kötü değildir. Yer altının tüm hazineleri Hades’in olduğu için Romalılar onun adını varlıklı yani, Plüton olarak değiştirmiştir. Eşi, Demeter ve Zeus’un kızı Persephone’dir. Hades ve eşi Persephone amansız, insafsız, yürekleri hiçbir yakarış, hiçbir sunu ya da kurbanla yumuşamayan korkunç tanrılar olarak bilinir. Gigantlar arasındaki karşıtı Alcyoneus’dur.
Gönderen eda.keskin zaman: 14:28 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Poseidon

Poseidon

Yunan mitolojisi’nde denizler, depremler ve atlar tanrısı. Kronos ile Rheia’nın oğlu. Zeus ve Hades’in kardeşidir.Roma mitolojisi`nde Neptün olarak bilinir.Poseidon Ey Yerleri Sarsanveya Kara saçlı Tanrı olarak da çağrılır. En önemli silahı Trident denen üç dişli bir yabadır ve bu yabayı yere vurduğunda depremler meydana gelir. Poseidon hırs ve gücü temsil eder. Poseidon’un hırsı Atlantis’in yok olmasına sebep olmuştur. Bunun nedeni ise dünyanın en mükemmel şehrini inşa etme arzusudur. Karanlığın ve İşkencenin tanrısı olan Gorgos’la ölümüne savaş içindedir. Karanlığın ve işkencenin tanrısı olan Gorgos, Zeus’u kıskanmaktadır. Bu yüzden Olimpos’ta kargaşa ve kaos yarattığından güçleri bir taşa hapsedilerek ve bir şart koyularak serbest bırakılmıştır. Bu şart ise ne zaman birini öldürmek üzere olsa ona bir dilek hakkı vermektir. Fakat o bu dilekleri çok iyi inceleyerek onu dileyenin aleyhine bir şekilde gerçekleştirmektedir.
Gönderen eda.keskin zaman: 14:23 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Zeus


Zeus


Zeus , “Tanrıların ve İnsanların Babası” Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli tanrıdır. Roma’da Jüpiter olarak da bilinir. Göklerin, şimşeklerin ve gök gürültülerinin tanrısıdır. Çoğu zaman elinde bir şimşek ile resmedilmiştir. Bereket ile özdeşleşmiştir, yağmur ondan beklenir. Titan Kronos’un ve eşi Rhea’nın en küçük çocuğu ve oğludur. Tanrıça Hera’nın kocasıdır. Simgesi şimşeğin yanında boğa, kartal ve meşe ağacıdır. Aynı zamanda tanrıların kralı olduğu için taht ve asa ile de sık sık betimlenir. Ayrıca Aegis’in de taşıyıcısıdır. Zeus’un en eski kült ve bilicilik merkezi Yunanistan’daki Dodona antik şehirdir. Habercisi oğlu Hermestir . Gigantlar arasındaki karşıtı Kral Porphyrion’dur
Gönderen eda.keskin zaman: 14:15 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

TANRILAR

T
TANRILAR

1-Zeus (Gökyüzü ve Hava Olayları)
2-Poseidon (Denizler, Depremler)
3-Hades (Yeraltı)
4-Hephaistos (Demircilik ve Ateş)
5-Ares (Savaş)
6- Hermes (Hırsızlık, şifa, yolculuk)
7-Dionisos (Şarap, Üzüm, Eğlence)
8-Artemis (Okçuluk, Ay,Avcılık)
9-Afrodit (Aşk ve Güzellik)
10-Athena (Bilgelik ve Savaş )
11-Hera (Evlilik ,Bereket ve Aile)
12-Apollon (Işık, Sanat, Şiir)

Gönderen eda.keskin zaman: 14:11 Hiç yorum yok:
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş
Daha Yeni Kayıtlar Ana Sayfa
Kaydol: Kayıtlar (Atom)

Takvim

Bu Blogda Ara

Blogger

eda.keskin
Profilimin tamamını görüntüle

Blog Arşivi

  • ▼  2016 (18)
    • ►  Aralık (2)
    • ▼  Kasım (16)
      • Yunan Mitolojisindeki Tanrılar
      • Kendi Ses Kaydım Yunan Mitolojisi Podcast
      • Yunan Mitolojisinde 12 Büyük Tanrı Podcast
      • Apollon
      • Hera
      • Athena
      • Afrodit
      • Artemis
      • Dionisos
      • Hermes
      • Ares
      • Hephaistos
      • Hades
      • Poseidon
      • Zeus
      • TANRILAR
Resim Penceresi teması. Tema resimleri nicodemos tarafından tasarlanmıştır. Blogger tarafından desteklenmektedir.